Müttefikimiz ABD ile ilişkilerimiz son zamanlarda giderek gerildi. Son dönemde ABD’nin Türkiye’den ithal edilen çelik ve alüminyuma uygulanan vergi oranlarını artırması ve ABD başkanının attığı tweetler ile TL’ye saldırıyı tetiklemesi doğrudan Türk ekonomisinin hedef alındığının önemli bir göstergesi.
Konu Başlıkları
Türkiye – ABD ilişkilerinde yaşanan gerilimin nedenlerine bakmadan önce, ABD ile ilişkilerimizde geçmişte yaşanan sorunlara bir göz atalım:
- Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinde “Soğuk Savaş” döneminde bile önemli sorunlar yaşanmıştı. ABD’nin Türkiye’nin Sovyetler Birliği’ne yakınlaşması nedeniyle 27 Mayıs 1960 darbesine göz yumduğu ve Adnan Menderes ile iki bakanın idam edilmesine karşı çıkmadığı iddia edilmektedir.
- Türkiye – ABD ilişkilerindeki gerilim 1970’lerde de devam etti ve 1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında krize dönüştü. 1975 yılının Şubat ayından itibaren ABD, Türkiye’ye 3 yıl süreyle silah ambargosu koydu. Türkiye ambargoya karşı Türkiye’deki Amerikan üs ve tesislerini Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) kontrolü altına aldı.
-
12 Eylül 1980 darbesinin arkasında da ABD’nin olduğu bilinen bir gerçektir. O dönem CIA’in Türkiye şefi olan Paul Henze, darbeyi Başkan Jimmy Carter’a “Bizim çocuklar başardı” diyerek iletmişti.
- 2001 Krizi’nde, krizden çıkmak için “Türkiye’nin Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı” adı verilen ekonomik önlemler paketi uygulanmaya başlandı. Uygulamalar sonrasında ekonomide önemli iyileştirmeler meydana gelmişti. Ancak, Kemal Derviş, İsmail Cem ve Hüsamettin Özkan bir araya gelerek DSP’yi bölmek istediler. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim çağrısıyla koalisyonu bozması sonucunda 2002 yılının Kasım ayında erken seçim yapıldı. Bütün bu olayların arka planında da ABD’nin olduğu birçok kişi tarafından dile getirildi. Ecevit’in Amerikan askerinin Türkiye’den geçerek Kuzey Irak’a gitmesine izin vermediği için ABD’nin bu olayları planladığı uzun zaman konuşuldu.
- Tam adı “Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye’de bulunması için Hükümet’e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi” olan ve kamuoyunda 1 Mart Tezkeresi olarak bilinen tezkerenin TBMM’de 1 Mart 2003 tarihinde reddedilmesi de Türkiye – ABD ilişkilerinin kötüleşmesine neden oldu. ABD, tezkerenin reddedilmesine tepki olarak Türk askerlerinin başına çuval geçirdi.
- Gezi olayları, 17-25 Aralık 2013’te yaşanan olaylar ve son olarak 15 Temmuz 2016 darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğu konuşuldu.
Gelelim günümüze. Türkiye’nin ABD ile ilişkilerinin giderek kötüye gitmesinin nedenlerini şöyle sıralayabiliriz:
- ABD’nin son yıllardaki Ortadoğu politikası ortada. ABD enerji kaynaklarını kontrol altında tutarak başta Çin ve Rusya olmak üzere, AB ülkeleri ve Japonya’nın kendisine rakip olmasını önlemek istiyor. Amerikan ekonomisinin çok iyi durumda olmadığını da belirtelim. Bu bağlamda, Türkiye de aynı coğrafyada bulunduğu için ABD’nin Ortadoğu politikasından etkileniyor. ABD, Ortadoğu’daki en önemli partneri İsrail’in yanında bir Kürt devleti kurarak bölgeyi tamamen kontrol etmek istiyor. ABD’nin kurmayı planladığı Kürt devletinin başkentinin Diyarbakır olmasını arzuladığı bilinen bir gerçek. Türkiye’nin Afrin operasyonuna karşı çıkmasını bu çerçevede değerlendirmek gerekir. Kısacası, ABD’nin uzun vadede Kürt devleti kurmak istemesi Türkiye açısından bir tehdit unsuru.
- Türkiye’nin Rusya, İran ve Çin ile yakınlaşması Türkiye – ABD ilişkilerinin kötüleşmesinin bir başka nedeni. İki nükleer santral ihalelerinin Rus ve Çinli firmalara verilmesi ABD’de hayal kırıklığı yarattı. Ayrıca, Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400 füze savunma sistemi de ABD’nin tepkisini çekiyor. ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan Tina Kaidanow isimli bir yetkili Temmuz ayında ABD’li yetkililerin Türkiye’yi S-400 yerine Patriot füze sistemi alınması için ikna etmeye çalıştığını belirtmişti.
- ABD, İran’a uyguladığı yaptırımlara Türkiye’nin de uymasını istiyor. Çünkü, Türkiye İran’ın önemli bir ticaret partneri. 2017 yılında Türkiye – İran toplam dış ticaret hacmi 11 milyar dolara yaklaştı. Türkiye, İran’a uygulanan yaptırımlara uymak istememekte haklı. Çünkü, İran’dan petrol ve doğalgaz alıyor. Bir başka deyişle, ihtiyaç duyduğu enerjinin önemli bir bölümünü İran’dan ithalat yoluyla karşılıyor.
Sonuç olarak, Türkiye – ABD ilişkilerinin kötüleşmesinde gerçek neden Türkiye’de casusluk nedeniyle tutuklu bulunan rahip değil. Yukarıda belirttiğim sorunlar kısa zamanda çözülemez. Bu nedenle, önümüzdeki yıllarda da gerilimin son günlerde olduğu gibi krize dönüşmesi şaşırtıcı olmaz.