Hamileliğimin yalancı bahar evresinde çocuklu annelerden hep aynı şeyi duydum: uyuyabildiğin kadar uyu.
Evet, anlıyorum ki çocuk olunca uyumak yok ama insan bu kadarını tahayyül edemiyor.
Hele o ilk sarılık etabını başarıyla geçmek için 2 saatte bir kurulan alarmlar, hala kendini anne karnında sanıp uyanıp da emmeyen, uyanınca da uyumak bilmeyen yenidoğanlar!
Doktorumun bu dönemde özellikle belirttiği birşey vardı: emecek ve iki saat sonra tekrar emecek.
Tamam bunu anladım ama o arada emip hemencecik uyumuyor ki.
Uyandırmaya çalışmak 15 dakika desek, emmeye çalışması 30 dakika, uyutması da 30 dakika. Bunları kaba taslak hesaplayıp doktora ‘ben ne zaman uyuyacağım?’ diye soramamak…
İşte anneliğin altın kuralı o anda soldan soldan vuruyor beynine: uyursan ölürsün’
Hadi bu sarılık dönemini atlattın diyelim, daha sonraları da muhtemelen gece hala 121654652 kere uyanıp emziriyorsun.
Artık acıktığı için değil emmee ihtiyaç duyduğu için varsın.
Feda olsun canım yavrum edasıyla başımızın üstünde altın renginden bir hale de belirse, sırtımızdan bembeyaz uçuş uçuş melek kanatları da çıksa uykusuzluk sinir yapıyor, yorgunluk da cabası.
Ev zaten dağılmış, eşyalar kalk gidelim diyor; sen diyorsun ki 5 dakika daha uyuyayım.
Bir tek evle kalsa neyse, kocalarımızı unutuyor muyuz aslaaaaaa!
Sen bütün gece ayakta kalıyorsun, o sadece ağlamalara uyanıyor yerinden kalkıp uyutmak vs yok ama hiç uyumadan işe gitmiş oluyor nedense. Oysaki horladığına yemin bile edebilirsiniz.
Mesaisi bitiyor, oh yardım edecek biri geliyor diyorsunuz eve girer girmez demezler mi ‘hanım ne yemek var?’ Onlar kuru üstü pilav beklerken sizin için yorgan üstü yastık olsa şöyle bir porsiyon nasıl güzel olur değil mi..
Aaaah ah hepsi hayal bunların.
Halbuki biz öğrenci olduk sabahın körü uyandık. Çalışma hayatına atıldık erken uyandık. Hamile kaldık bulantıdan tekmelerden zaten uyuyamadık. Eee çocuk geldi uyku hepten gitti.
Peki biz ne zaman uyuyacağız, ölünce mi???
[zombify_post]
Ne güzel anlatmışsınız, çok beğendim, ve ilk çocuğumun yeni doğduğu zamanı hatırladım, bir telaş, bir hiçbirşeye yetişememe hali, ve uykusuzluk.. Çok zor günler tabi. Annelere çok büyük destek vermek gerekiyor. Ne kadar zor olsa da Annelik dünyanın en güzel en kıymetli şeyi.