Bir süredir evdeyiz, evde kalmak zorundayız. Sosyal mesafemizi korumak zorundayız. Sadece kendimiz için değil sevdiklerimiz için hijyen kurallarına uyup, vücut direncimizi yüksek tutup kendimizi ve dolayısı ile sevdiklerimizi koruyacağız.
Evet zor bir süreç, daha önce deneyimlemediğimiz bir olay. Bundan iki ay önce bahsetseler “şaka” der geçer hayatta inanmazdık.
Ama oldu.
Madem oldu, o zaman biz de oyunu kurallarına göre oynayalım.
Gerekli olmadıkça evden çıkmayalım, ama evde kalmayı da sadece boş boş oturmak, tüm gün film izlemek şeklinde anlamayalım. Herkes kendi yetenekleri ölçüsünde verimli olmaya çalışsın, üretelim. Üretelim ki yarın dışarı çıktığımızda, sudan çıkmış balık gibi olmayalım, ellerimiz boş olmasın.
Daha çok okuyalım, araştıralım.
Dua edelim, şükredelim. Sağlıklı olduğumuz nefes aldığımız her saniye için şükredelim. Ruhumuzu dinginliğe kavuşturup, sahip olduklarımıza odaklanalım.
İyi beslenelim. Çok ağır, yağlı yemekler, hamur işleri tüketmek şu dönemde gereksiz kilo alımıma ve sağlığımızın bozulmasına neden olur. Sebze, meyve tüketmeye çalışalım. Yoğurt’ta bence oldukça iyi gelecektir.
Bol bol su içelim. Bir dikişte bir şişe su içmeyin tabi, yanınızda sürekli suyunuz olsun ve sık sık yudum yudum için.
Spor yapalım, evde kalmak hareket alanını da kısıtladığı için zaten spor yapma oranı düşük bir toplum olduğumuzdan daha çok hareketsiz kalmaya neden olacak. Bunu engellemek için en azından sık sık ayağa kalkıp esneme hareketleri yapalım, odalar arasında gidip gelelim. Kumandayı yanımıza koymayalım mesela, kanal değiştirmek için ayağa kalkalım ki, bir nebze hareket gelsin hayatımıza 🙂
Pencereleri açalım, hava alalım sık sık. Sürekli evde aynı ortamda olunca ortamın havası ağırlaşacak, o nedenle camı açıp biraz havalandıralım evi.
Nefes egzersizleri yapalım. 5 dakika boyunca; 4 saniyede derin nefes alıp, 8 saniye nefesinizi tutup, 6 saniyede nefesinizi yavaş yavaş verin. Bunu yaparken arındığınızı sakinlediğinizi hissedin, güzel şeyler düşünün.
Evcil hayvanınız varsa, ne güzel, onlarla vakit geçirin, onlarla ilgilenmek içinizi ısıtacak. Ya da çiçekleriniz varsa evinizde onlarla konuşun, su verin, büyümelerini izleyin.
Bu evde kalma sürecini sadece telefon, bilgisayar, televizyon, oyun konsolu ile geçirmeyin nolur. Olmazsa olmaz evet teknoloji. Şu an belki de en çok ihtiyacımız olan şey. Ama dozunu iyi ayarlayalım, sizi esir almasın, kontrol sizde olsun.
Bu süreçte uzaktaki sevdikleriniz ile sık sık iletişimde kalın, görüntülü sohbetler bence herkese çok iyi geliyor.
Evde çalışanlar. Bazı sektörler evde çalışmaya üretmeye çok uygun. Böyle bir işte çalışıyorsanız şanslısınız. O zaman işinizin hakkını verin, hem kendiniz hem işvereniniz için verimli çalışın. Çalışırken mola vermeyi unutmayın, belirli aralıklarla kalkıp hareket edin, elinizi yüzünüzü yıkamaya gidip gelmek hem temizliği hem de kendinize gelmenizi sağlayacak.
Bu arada sürekli internetten ve televizyondan olumsuz haberleri takip edip kendinizi umutsuzluğa sürüklemeyin. Bir de asılsız bilgiler insanı mahvediyor, dağıtıyor. Aman çok takılmayın. Gerektiği kadar bilgi alıp sonra kapatın, başka şeyler ile ilgilenin.
Şu sıra bana mı öyle geliyor, yoksa herkes aynı psikolojide mi bilmiyorum ama markete gidip gelirken, dokunmak zorunda olduğum her yer inanılmaz tozlu ve pis geliyor. Meğer bu kadar dikkat etmiyormuşuz daha önce.
#Evdekal
İnanılmaz bir koşturmaca içine girmişken bir anda bu şekilde durmak zorunda kalmak şaşırttı, ve herkesin hayatlarını sorgulamaya başlamasına neden oldu. Şu ana kadar çok önemsediğimiz olmazsa olmaz dediklerimiz, ya da ertelediğimiz önemsemediğimiz konular.
İnanılmaz bir mesaj var bu olayda. Herkes kendi mesajını almalı ve hayatına nasıl devam edeceğine karar vermeli, kararlarını uygulamalı.
Krizi fırsata çevirin, #evdekal #hayattakal #evdeüret #aydınlan #covit-19 #corona
Yeni hayatına merhaba de 🙂
Sağlıkla, sevgiyle kalın.
