Jason Bateman (Horrible Bosses filmleri, Arrested Development, Ozark) ve Oscar adayı Rachel McAdams (Spotlight, Doctor Strange), New Line Cinema’nın aksiyon komedisi Mayıs ayında bir araya geliyorlar.
Bateman ve McAdams, Max’in karizmatik ağabeyi Brooks, içinde sahte eşkıyaların ve çakma federal ajanların bulunduğu bir gizemli cinayet partisi düzenlediğinde, çıtası yükselen haftalık çiftler oyun gecelerinin Max ve Annie’sini canlandırıyor. Yani Brooks kaçırıldığında, hepsi oyunun bir parçası… Değil mi?
Ama altı son derece rekabetçi oyuncu, olayı çözüp kazanmak için yola çıktığında, ne bu “oyun”un ne de Brooks’un göründüğü gibi olmadığını anlamaya başlıyor. Kaotik bir gece sırasında, her olayın onları beklenmedik bir sürprize sürüklediği arkadaşlar, kendilerini boylarını aşan bir işte bulur. Kuralların, sayıların ve tüm oyuncuların kim olduğuna dair kimsenin fikrinin olmadığı bu durumda, ya hiç olmadığı kadar eğlenecekler ya da oyun bitecek.
4 Mayıs’da vizyona girecek filmin diğer oyuncuları; Billy Magnussen (Bridge of Spies, American Crime Story), Sharon Horgan (Catastrophe), Lamorne Morris (New Girl), Kylie Bunbury (Pitch), Jesse Plemons (Black Mass, TV dizisi Fargo), Danny Huston (Wonder Woman, X-Men Origins: Wolverine), Chelsea Peretti (Brooklyn Nine-Nine), Michael C. Hall (Dexter, Six Feet Under) ve Kyle Chandler (Manchester by the Sea, Bloodline).
Oyun Gecesi’nin yönetmenleri, daha önce komedi filmi Vacation’da birlikte çalışmış olan Horrible Bosses ve Spider-Man: Homecoming’in senaristleri John Francis Daley ve Jonathan Goldstein.
Filmin senaristi Mark Perez (Accepted) ve yapımcıları John Davis (Joy), Jason Bateman, John Fox (The Blacklist) ve James Garavente (Bad Words). Tobby Emmerich, Richard Brener, Michael Disco, Dave Neustadter ve Marc S. Fischer da filmin yönetici yapımcıları.
Sahne arkası ekipte görüntü yönetmeni Barry Peterson (Central Intelligence, We’re the Millers), Oscar’a aday gösterilmiş yapım tasarımcısı Michael Corenblith (How the Grinch Stole Christmans, Apollo 13), kurgucular Jamie Gross (Vacation), Gregory Plotkin (Get Out) ve David Egan (Mystery Science Theater 3000: The Return) ve kostüm tasarımcısı Devra McGuire (Vacation, Ted). Filmin müzikleri Cliff Martinez’e (Drive, Contagion) ait.
Konu Başlıkları
YAPIM HAKKINDA
KURULUM
“Bu gece oyunun çıtasını bir tık yükseltiyoruz. Neyin gerçek neyin sahte olduğunu bilmeyeceksiniz.”
Max, karısı Annie ve dört arkadaşları, Max’in ağabeyi Brooks’un hazırladığı bir gizemli cinayet partisine hazırdır. Her zaman için kardeşine karşı avantaj sağlama peşinde olan Brooks, hevesli ufak çaplı oyunculara, Sessiz Sinema, bilgi yarışması ve Pictionary’nin ötesine geçen destansı bir gece vadeder. Dakikalar sonra silahlı eşkıyalar kapıyı kırıp, elini ayağını bağlayıp onu sürükleyerek götürdüğü zaman, konuklar kavganın gerçekçiliğinden, Brooks’un dehşete kapılmış ifadesinden ve saldırganların acımasızlığından çok etkilenir. Bunun tezgâh olduğuna zor inanırlar.
Belki de öyle olmadığı içindir.
Yoksa öyle miydi? Zeki, seri ve öngörülemez olan Oyun Gecesi, yeni bir yaklaşıma sahip tam kapsamlı bir komedi: Başından sonuna kadar aksiyon gerilim gibi çekilen film, seyirciyi güldürmeyi hedeflemekle kalmıyor, tahminlerde de bulunduruyor. Oyun Gecesi’ni uzun süredir beraber çalıştığı John Francis Daley ile birlikte yöneten Jonathan Goldstein şöyle diyor: “Bazı en sevdiğimiz filmler, birçok türü harmanlayan filmler, böylece seyirci tek bir sahnede kahkaha atarken iç çekebiliyor.”
“Komedi en iyi beklentileri engellediğiniz zaman işe yarıyor” diye ekliyor. ” Aynı şey iyi bir gerilim için de geçerli. İzleyicileri, bizden öne geçtiklerini düşünecekleri bir yola sokuyor, sonra hiç beklemedikleri bir virajdan geçiriyoruz.”
Aynı zamanda karanlık ve korkutucu bir yerden çıkan bir kahkaha daha tatlı olabilir. Bu konuda Daley şöyle diyor: “Çıtayı yüksek tutmak önemliydi. Gerçek anlamda şoke edici anlar olsun istedik, bu da sinematografi ve tasarım, tempo, oyuncu seçimi ve hatta müzik açısından çok daha sanatsal bir yaklaşımda bulunmamıza izin verdi.”
Max karakterini canlandıran ve filmin aynı zamanda yapımcılığını da üstlenen Jason Bateman şöyle diyor: “Bu gerçekten eğlencelik bir film. Bolca aksiyon ve merak uyandırıcı şeyler var ve tabii ki, başından sonuna kadar durumu eğlenceli kılan komedi var. Hatta biraz romantizm bile var.”
Umut vadederek başlayan ama sonra korkunç bir şekilde yoldan çıkan akşamın, bağ kurulabilirliği konusunda şöyle diyor: “Ben de kötü sonuçlanan gecelerden payımı almışımdır. Bence hepimizin arkadaşlarla bir araya gelip oyun oynama tecrübesi vardır. Ama burada tansiyon yükseliyor, iş evden çıkıp sokaklara taştığında, her şey başka bir seviyeye çıkıyor.”
Bateman’ın yapım ortağı James Garavente, ilk sunumuna verdikleri tepkiyi anlatıyor: “Bu güzel konsepte bayılmıştık, bizi gerçekten etkilemişti. Senaryonun komik olduğunu biliyorduk ve bunun sağlam bir zemini olmasını, aleni bir komedi gibi görünmemesi gerektiğini düşündük. Dolayısıyla soru, bu harika harmanı nasıl yapacağımızdı. Daley ve Goldstein’in yaptığı, ki bu dâhiceydi, filmi gerilim unsurları ve aksiyonsal tehlike hissiyatını artıran kamera hareketleriyle bunu bir adım ileri taşımak oldu.”
Yapımcılar John Davis ve John Fox da bir o kadar ilham almıştı. Davis şöyle diyor: “Karakterizasyonu ve alt metni çok kuvvetli ve ilginç bir şeyle ilgili. Esas ilişkilerde duygu var. Ama senaryonun en karşı koyulamaz yanı, fiziksel komedinin çok olması ve birçok konu bulunması. İkinci ve üçüncü perdelerde her şeyin dozu artıyor ve kimin birinci, kimin ikinci perdede olduğunu unutuyorsunuz.John ve Jonathan o gerilimi oluşturmakta ve her şeyi devam ettirmekte çok iyiydi. Hikâye anlatımı harika.”
Bir gizemin ardından diğeri gelirken ve hiçbir şey garanti değilken, Max, Annie ve arkadaşları çıkmazlarla ve aldatmacalarla, dövüş kulüpleriyle ve çatışmalarla, kovalamalar ve kovalanmalarla, gerçek ya da hayali olarak – ya da ikisi de – tehlikeyle karşı karşıya kalmalarla dolu bir geceye sürükleniyor.
Yapım ekibi, aksiyonun kusursuz ve esprilerin yerinde olmasını, birinci sınıf kadroya bağlıyor. Bateman’ın canlandırdığı Max’in karısı Annie’yi Rachel McAdams oynuyor ve kendisi çok değerli bir çiftler oyuncusu ve çok tatlı biri, ta ki köşeye sıkıştırılana kadar. Kyle Chandler da muammalı Brooks’u canlandırıyor. Diğer düzenli oyuncular, Ryan ve tam da sevgilisi sayılmayan Sarah rollerindeki, Billy Magnussen ve Sharon Horgan. Lamorne Morris ve Kylie Bunbury de sıkı bağlarında ilk kez çatlak oluşan Kevin ve Michelle’i canlandırıyor. Jesse Plemons da onların arasına katılmak isteyen tuhaf ve yalnız yan komşu Gary.Danny Huston ve Michael C. Hall, kendi gündemlerinin peşinde koşan tekinsiz, yeraltı karakterlerini canlandırıyor.
Bateman şöyle diyor: “Yönetmenleri, farklı stilleri olan ama mizah anlayışına sahip insanları bir araya getirdikleri için tebrik etmek lazım. Bence onların oluşturduğu iyi kadronun ekmeğini biz yiyoruz. Aksayan bir yan yoktu. Projenin benim için en çok ilgi çeken yanlarından biri, toplama kadroya sahip bir komedi filmi olmasıydı. Bunu yapmak daima eğlencelidir ve herkesin çok yetenekli ve cömert olduğu böyle bir grupta bir kimya oluşturmak kolaydır.”
Üç çifti de başlangıçta oturtan Oyun Gecesi, Brooks kim bilir nereye götürüldükten sonra onları farklı yollara gönderiyor ve hikâyeyi onlara paralel – arada da kesişerek – ilerletiyor. Daley şöyle diyor: “Gizemli cinayet partilerindeki çılgınlığı yakalamaya çalıştık. Çiftlerimizden her biri son derece rekabetçi ve bunu resmetmenin, onları ayırıp oyun oynama taktiklerini çakıştırmak kadar iyi bir yolu yok. Çift olarak onlara odaklanmamızın yanı sıra, bireysel hikâyelerine de odaklanıyoruz.
Bu aynı zamanda gizemin ve yapbozun belli parçaları bulunup paylaşılmadığında da iletişimsizliğin komedi potansiyelini teşvik ediyor. Senarist Mark Perez şöyle diyor: “Mesele, komedi matematiği. Ne kadar çok insan şehrinizde olursa, o kadar çok sorun çıkma, engeller ve yanlış anlaşılmalar olacaktır. Herkes bir takımı tutmayı sever. Sahadaki oyunda ne kadar çok karakter olursa, bu filmin farklı ve ilginç yönlerde devam etmesini sağlar. Bu durumda, birbirlerini oyun gecesi partnerleri için hayatlarını riske atacak kadar önemseyen bir grup arkadaş.”
Aynı zamanda bu planlı kargaşanın sağlam bir temeli var. Oyun Gecesi’nin özü, tanıtılan ilişkilerde bulunabilir, sonra da aksiyonlarla gelişiyor. Bireyler güçlerini buluyor, korkularını ve motivasyonlarını buluyor. Gülmek için yapılsa da, buldukları şeyler hiç anlamsız değil.
Delay anlatıyor: “Bizim için seyircilerin her bir çifte ilgi göstermesi önemliydi, ayrıntılara ayak uydurmaya çalışırken, insan ana karakterlerin hepsinin bir yanının ortaya çıkmasını bekliyor. Hepsinin hikâyesinde bir anlamda büyümek var. Bunu en iyi tetikleyen şey, mutlak bir ölüm kalım durumuna katlandığınız zamandır.”
Ölüm kalım… Şöyle yani: Brooks’un başı gerçekten beladaysa ve Max’le arkadaşları onu kurtarmak için ne olup bittiğini vaktinde anlamazsa, bu oyun onun kaybetmeyi kaldıramayacağı bir oyun olur.
OYUNCULAR
“Bu odada biri kaçırılacak ve sonunda onları siz bulacaksınız. Mağduru bulan, büyük ödülü kazanır.”
Max, oyun gecesinin sahibi. Yarışmayı seçin, kronometreyi ayarlayın ve oyun oynarken onu izleyin. Kaderin onları bir araya getirdiği gece Annie’nin onu karşı koyulamaz bulmasının sebebi bu: İki çok iyi oyuncu, “kıran kırana” lafını bilmeyen bir bar dolusu bilgi yarışması severi ezip geçmek için güç birliği yapıyor. Artık evli olan çift, kendilerine benzeyen arkadaşlarıyla takılmak için düzenli bir çiftler gecesi düzenliyor, skor kartları çıkarıyor ve biraz eğleniyor.
Bu sadece eğlence değil, onları bir arada tutan tutkal bu.
İlişkilerini anlatırken Rachel McAdams “ilk bakışta aşktı” diye başlıyor, böyle deyince de Bateman devreye giriyor: “Aslında daha ziyade ilk cevapta aşktı.”
“Evet” diye katılıyor McAdams. “İlk cevapta.” Max ve Annie’yi bir araya getiren şey rekabetçi yapılarıydı. Bu ve birbirlerinin cümlelerini bitirebilmek, oyunun tadını çıkarmak. Takım olarak daha iyi olduklarını anlamaları uzun sürmedi.”
Oyuncular daha önce kısa süre 2009 suç dram filmi State of Play’de birlikte çalışmış ve birlikte ekranda daha fazla olup McAdams hayranlarının, oyuncu Wedding Crashers’ta döktürdükten sonra hiç görmediği şekilde bir komedide yer alma fırsatını kaçırmamış.
Goldstein şöyle diyor: “Çift olarak on yıllık bir kimyayı oluşturmak için sadece iki gün prova yaptılar ama kısa sürede iyi ve samimi bir dinamik elde ettiler. Max ve Annie kazanmayı çok istiyor. Doğru ele alınmadığı takdirde bu insanın hevesini kaçırabilir ama bu iki oyuncu rollere o kadar etkileyicilik ve sıcaklık kattı ki, onları desteklemek çok kolay. Kimyaları inkâr edilemez.”
McAdams şöyle diyor: “Karşılıklı oynama fırsatımız çok oldu, ben özellikle fiziksel komediye bayıldım. Sayfada ilk okuduğumda beni gerçekten çok güldüren sahneler olmuştu, canlandırırken daha da iyiydik. Kendimizi veriyor, koşuşturuyorduk. Bunlar hiç eskimiyor.”
Max ve Annie kazanan bir ekipse, onlarınki kusursuz bir eşleşmeyse, âşıklar ve birbirlerine uyumlularsa, başka neye ihtiyaçları olabilir? Bir bebeğe ne dersiniz? Hikâyenin altında yatan temalardan biri de Max ve Annie’nin hayatlarında bir dönüm noktasında olması. Hem bebek sahibi olmaya çalışıyor hem de böyle büyük bir değişikliğe ne kadar hazır olduklarını anlamaya çalışıyorlar. İkilemin ilk kısmı onları hikâyenin başında, Max’e rahatsız edici bir tavsiye veren kısırlık doktoruna götürüyor.
İlk başta ne kadar olmadık görünse de, bilhassa Max için, Annie ve doktor, Max’in zorluk çekmesinin kaynağının sperm sayısından ziyade ağabeyiyle ilgisi olduğu teorisini ortaya atıyor.
Yaşı daha büyük, daha havalı, daha başarılı ve onun iki katı rekabetçi olan Brooks, Max’in hep can düşmanı olmuş. Yenmesi gereken kişi. Her zaman bir puan önde. Max’in artık yetişkin olması, bir karısı, işi ve çoğu insanın gurur duyacağı evi olması fark etmiyor. Bu ikisi bir araya geldiğinde, ergenliklerini hiç yaşamamış gibi tekrar çocuk oluyor, birbirlerinin gemisini batırmaya çalışıyorlar.
Kendisinin de iki erkek kardeşi olan Kyle Chandler şöyle diyor: “Erkek kardeşler çok rekabetçidir. Ayrıca, Max ve Brooks birbirinden tamamen farklı insanlar. Brooks sosyal, çok dışa dönük ve her şeye karşı risk alan biri. Max daha oturaklı ve muhafazakâr. Tam olarak neyin nasıl yapılması gerektiğine dair fikirleri var ve bunlar o şekilde yapılmazsa siniri bozuluyor.”
Vaktinin çoğunu yurt dışında geçiren ve lüks yaşayan girişimci Brooks, kısa süre önce memleketine dönüp lüks bir muhitte kendine müthiş bir ev kiralıyor ve Max’in bakış açısına göre şimdi de Max’in oyun gecesini ve Max’in arkadaşlarını kendi abartılı tarzıyla ele geçirmeye çalışıyor. Annie, bunun yarattığı stresin, kocasının baba olma şansını ciddi anlamda etkilediğini düşünüyor. Bu sorunu çözmenin tek yolunun, kardeş rekabetini temelli ortadan kaldırmak için Brooks’u aklındaki oyun her neyse, onda ciddi anlamda yenmek olduğuna inanıyor.
Chandler’ın çalışmalarının hayranı olan Daley ve Goldstein bu rol için onu seçmiş, sebebini de Goldstein şöyle açıklıyor: “Brooks’un yakışıklı ve karizmatik olmakla kalmayıp, dayanılmaz bir sempatikliği olması gerekiyordu. Seyircilerin ilk etapta Max’in ağabeyine karşı güvensizliğinin kafasında olduğunu düşünmesini istedik, Kyle’ın performansı da bunu yapmamıza müsaade etti. Aynı zamanda çok fazla komedide oynamadığı için, seyirciler onun ne kadar komik olabildiğini de görebiliyor.”
Düzenli oyun gecelerinin oyuncuları arasında Max ve Annie’nin eski dostu Ryan ve o sırada kiminle birlikteyse o da var. Genelde nadiren aynı kızla iki kez geliyor ve müdavimlerin onlar takip etmesi kolay olmuyor çünkü genelde hemen hepsi aynı tip: Genç, seksi, “İpucu” oyunu ve başka konular hakkında hiçbir fikri olmayan Instagram modelleri.
Ryan’ı canlandıran Billy Magnussen şöyle diyor: “Her oyunu kaybediyor. Her seferinde. Ama sonrasında puan kazandığı sürece bunu umursamıyor.”
Ama bu kez farklı. Bu oyun gecesinde Brooks ortaya bir büyük ödül koyuyor, klasik bir kırmızı Corvette Stingray ve bu da Ryan’ın kazanmayı istemesine yetiyor. Şansını artırmak için şaşırtıcı bir partner seçimiyle şirketinde yönetici olan Britanyalı Sarah’yı getiriyor çünkü kendince bu onun IQ’sunu otomatik artırıyor, gerçi yardıma da ihtiyacı yok zaten. Sarah akıllı, hoş, geri kalanlarla yarışmak için çok hevesli.
Magnussen şöyle diyor: “Sarah çok akıllı ve Ryan bu kez kazanacağından çok emin çünkü kendine kusursuz bir eş seçti.”
Bundan habersiz olan Saray, Ryan’ın davetini olduğu gibi kabul ediyor ama Sarah’yı canlandıran Sharon Horgan şöyle diyor: “Bunun tam bir randevu olduğundan tam olarak emin değil. Bunun randevu olmasını istediğinden bile emin değil. Hikâyenin başında Sarah’nın onunla ilgili ne düşündüğünü tam olarak bilmiyoruz ama olaylar ilerledikçe onun şey olduğunu anlıyor…”
Magnussen “muhteşem mi?” diyor.
Horgan devam ediyor: “Çok da zeki olmadığını. Ryan cesur ve fazlasıyla hevesli, bu da işler korkutucu bir hâl aldığında işe yarıyor ama dikkati kolaylıkla dağılıyor. Birlikte ne kadar vakit geçirirler ve yan yanayken ne kadar rahat olurlarsa, ki bu her şeyi daha da komik yapıyor çünkü Ryan, Sarah’yı bunaltıyor ve Sarah ona çok rahat ‘çeneni kapa’ diyebiliyor.”
Magnussen, olaylara aynı bakmamalarının hikâye içinde devam eden bir espriye dönüşmesini işaret ederek “yapma, çok güzel, romantik olmayan bir şey ortaya çıkıyor” diyor.
Bir diğer espri de, farklı bir çift etrafında dönüyor: Lamorne Morris ve Kylie Bunbury’nin canlandırdığı Kevin ve Michelle. Bunbury şöyle diyor: “Ortaokuldan beri beraberler. En yakın arkadaşlar, birbirlerini çok iyi tanıyor ve espri anlayışları gibi birçok ortak noktaları var, ancak zamanla ve güvenle oluşan bir rahatlık seviyeleri var.”
Diğer bir deyişle onlar el ele tutuşan, “bize her gün Sevgililer Günü” diyen, en yakın arkadaşlarının gözlerini devirdiği türden bir altın çift.
Daley anlatıyor: “Kevin ve Michelle o kadar uzun zamandır beraber ki, birbirleri hakkında bilinebilecek her şeyi bildiklerini düşünüyorlar.” Ama tüm o romantik geçmiş ve mutlulukları, Brooks’un evinde oynanan içkili “Ben Hiç…” oyununun ilk etabında zehirli bir hâl alıyor. “Bir ünlüyle hiç yatmadım” cümlesine sevdiği kadının yeterince hızlı cevap vermemesi, Kevin’ın aklına akşam boyunca şüphe tohumları düşürüyor. Michelle’in konuyu konuşmaktan kaçması ve Kevın’ın da olaylara kafayı takmamayı becerememesi, olaylara bir başka gizem ve mizah katıyor.
Öyle ya da böyle Bunbury “sırlar ortaya çıkacak” diyor.
Morris şöyle diyor: “Bazen çirkin gerçeklerinizle yüzleşirsiniz. Bazı evlilikler mutludur ama bunun altında yatan ve insanların ilgilendiği ya da ilgilenmediği sorunlar olabilir. Ve bazen gerçek ya da mecazi anlamda suratınıza tokat yiyebilirsiniz, partnerinizin kim olduğu konusunda gözünüzü açmanızı ve elinizdekinin kıymetini bilmenizi sağlar.”
Daley anlatıyor: “Gece boyunca Ryan ve Sarah arasında meydana gelen güç dinamiğinin tamamen kayması fikri hoşumuza gitti, onlar da bunu çok güzel bir şekilde yakaladı, aşk böcekleri Kevin ve Michelle arasındaki artan gerilim çok gerçekçi.” Bu, yönetmenin oyuncu seçme stratejisini de açıklığa kavuşturuyor. “Herkesi belli bir kalıba oturtmak yerine, bireysel anlamda güçlü yanlarını kullandık. Örneğin Sharon Horgan’ın keskin Britanya aksanı, Billy Magnussen’ın sersemce coşkusu karşısında çok güzel durdu. Nihayetinde grubun kendisini gerçek dostlarmış gibi hissetmesine çok sevindik.”
Ana kadroya ek olarak, Glenda rolündeki Chelsea Peretti var, kendisi Ryan ve Sarah, büyük anları olduğunu düşünerek ona hamle yaptığında “ölü” taklidi yapan orijinal Gizemli Cinayet oyuncularından. Camille Chen, Max’in doktoru Chin ve Zerrick Deion Williams ile Joshua Mikel de, kendilerini kimin tuttuğu belli olmayan iki korkutucu kiralık katil Val ve Colin rolünde.
KÖTÜ ADAMLAR
“Bu şaka değil. İnsanlar ciddi anlamda tehlikede.”
Teknik olarak kötü adam olmasa da bu senaryodaki normal insanlardan çok uzak olan Gary, Max ve Annie’nin, ön kapılarını çok rahatlıkla gören komşuları var. Postaları almak ya da evin etrafında takılmak için bile üniformasını giyen bir polis olan Gary, seri katil itiraflarını anımsatan, son derece resmi, monoton bir tonda konuşuyor ve hep dışarıdan içeriyi izleyen biri.
Genelde dramatik rollerle tanınan Jesse Plemons’ın, Gary rolüyle nadir bir komedi performansı sergileme fırsatı bulmaktan keyif almış ve karakter için şöyle diyor: “Gary diğer karakterlerden bambaşka bir dünyada. Daha önceleri herkesin sevdiği eski karısı vesilesiyle oyun gecelerine davet edilirmiş.” Artık adını konuk listesinde bulması zor çünkü Gary’nin eski eşinden geri kalan tek şey, evdeki ofisinde onun için yaptığı mabedi. Plemons ekliyor: “Adam acayip biri, her şeyini fazla paylaşan ve herkesi bir şekilde rahatsız etmeyi başaran biri. Onu görüp şöyle düşünüyorsunuz: ‘Tanrım, bundan ne kadar çabuk kurtulabilirim?'”
Daley şöyle diyor: “Jesse role çok uydu çünkü varlığı çok kuvvetli ve abartısız oynamayı iyi biliyor. Bir kez bile seyirciye göz kırpmıyor ya da karakterinin güldürme motivasyonuna ihanet etmiyor. Performansının oturaklı olması onu daha da komik yapıyor, bize soğuk, acayip ve katmanlı bir karakter sunuyor ve filmin sonunda ona üzülmeden edemiyorsunuz.”
Gerçekten de Gary’nin yalnızlığı, çok tuhaf olmasa insanda merhamet uyandıracak nitelikte. Kendilerine bu yüzden çok kızan Max ve Annie, tekrar gruba dâhil olmak istediği çok belli olan bu adamdan kaçmak için çok uğraşıyor. Ama akşam bitmeden ona ihtiyaçları olacak.
Bu esnada tehdit faktörünü ona katlayanlar arasında, son derece zengin ve güçlü bir adam olan ve edepsiz hobileri bulunan Anderton’ı canlandıran Danny Huston ve Bulgar olarak bilinen acımasız suç baronu Michael C. Hall var. Niyetlerini ve Brooks ve birbirleriyle olan bağlantılarını çözmeye çalışmak, hem sorunun, hem de eğlencenin bir parçası.
Huston, Anderton’a düpedüz kötü bir adam olarak yaklaşmış ve doğal bir komiklik yaratmış. Gerçi şuna müsaade etmiş: “Karakter gerçek olmalı ama diyaloglarda ve bunlarla oynama şeklinizde bir haz alma durumu var.” Hiçbir şey açık etmeden karakterini şu şekilde anlatıyor: “Çok boş vakti olan, Gabergé yumurtası gibi kendisi için çok değerli olan ve hikâyedeki ipuçlarından biri olan eklektik şeyleri seven zengin bir adam.”
Bulgar’la ilgili olarak da Hall şöyle diyor: “Brooks’un onunla ilişkisini çözdüğünüz zaman, bu ilişkinin Brooks’un aldığı riskler anlamında boyunu aştığını anlıyorsunuz, onun için Bulgar, uzaktaki bir köprüyü temsil ediyor.”
KOVALAMACA
“Polislerle konuşma. Max’i vurdum ama durumu iyi.”
Cevap arayışı ve Brooks’u kaçıranları bulmaya çalışmak, Max ve Annie’yi, Ryan ve Sarah’yı ve Kevin ve Michelle’i, şehirde daha önce görmedikleri yerlere götürüyor: Çok tekinsiz bir muhitte köhne bir bara, korunaklı bir malikanedeki gizli bir dövüş kulübüne, özel bir pistte duran bir Gulfstream G3’e.
Oyun Gecesi büyük oranda Georgia, Atlanta’da ve civarında çekildi. Yönetmenlerin belirlediği gidişat doğrultusunda konumlar ve setler kuruldu, aydınlatıldı ve kara tonlarla çekim yapıldı: Karanlık caddeler, yüksek kontrast, ışığın sadece daha çok gölge düşürdüğü bir gece gibi. Aynı şekilde, aksiyonu eğlence ve karmaşayla harmanlamak için, Steven Soderbergh’ün sık sık birlikte çalıştığı, genelde film müzikleri daha dramatik olan Grammy adayı besteci Cliff Martinez’i seçtiler.
Yapım tasarımcı Michael Corenblith şöyle diyor: “İyi bir kara filmde, hikâyenin kahramanı hep biraz geridedir ve dengesizdir.” Bunun iyi bir örneği, filmin ilk sahnelerinden birinde, oyun gerçek anlamda başladığında yaşanıyor. Max ve Annie, Brooks sürüklenerek dışarı çıkarıldığında kapıdan fırlayan ilk çift, onu kaçıranların peşinden ıssız bir sokakta, Atlanta’daki The Northside Tavern barından ilham alınarak yapılan, Crenblith’in Daley ve Goldstein’e tanıttığı tehlikeli bir bara gidiyor. Corenblith anlatıyor: “Görüntüsüne hayran kaldılar. Yarattığı his ve karakter doğruydu ama bardan kapıya ya da bardan arka odaya uzanan geçişler hiçbiri hayal ettikleri gibi değildi. Bu hikâyeyi anlatmanın en önemli unsurlarından biri neyin saklanıp neyin açık edileceğiydi ve onlar görüş hattı konusunda çok netti. Burada seyircinin taşıyıcısı Annie, dolayısıyla seyirci de onun gördüğünü görebilir.”
Corenblith sorunu, barın için kısmını bir sesli stüdyoya inşa ederek çözmüş.
Tasarımcının en sevdiği setlerden biri de Gary’nin evi ve Gary’nin tek dostu Sebastian’ın, kar-beyaz bir West Hightland Teriyer, yanlışlıkla Max’in kanına bulanıp bu doğrultuda tepki verdiği sahne. Şöyle anlatıyor: “TV dizisi Dexter’ın pilot bölümünde çalışmıştım, dolayısıyla kanla ilgili birkaç şey öğrendim. O set çok eğlenceliydi çünkü Gary’nin eski karısı için yaptığı mabedin komik gerçekliğini ve sonrasında Jackson Pollock tarzı bir kan sıçraması için nasıl bir tuval hâline geldiğini gösteriyor.” Sebastian’ı canlandıran Sophie adında bir Westie ve dört dublör köpek. Hayvanların kılları, zehirli olmayan, mısır pekmezi bazlı kırmızı karışımı çekmemeleri ve hepsini pembeye döndürmemeleri için müdahale edildi.
Bir noktada Max ve Annie, altısı birden Brooks’un özgürlüğüne giden anahtarın bulunduğu yerde toplandığında kendilerini diğer çiftlerle aynı yerde buldu: Çalıntı bir Fabergé yumurtası. Burası heybetli bir malikane, parti için bolca aydınlatılmış ve ekip, şık kalabalığın arasına dalıyor. İçeri girdiklerinde bu varlıklı ve seçkin konukların, iki çıplak elli, üstsüz gladyatör arasındaki yasa dışı dövüş için bahse girmeye geldiğini anlıyorlar. Bu durum onları yumurtayı aramak üzere etrafı inceleme fırsatı tanıyor – ta ki malikanenin sahibi Bay Anderton, Ryan’ı eli kasadayken yakalayıp adamlarını üstlerine salana kadar.
Bunun sonrasında da “yumurta atma” olarak bilinen, hayranlık uyandıran sahne geliyor. Dublör koreografisi, mimari ve pek çok oyuncunun komedi zamanlamasının inanılmaz füzyonunda, Max, Annie, Ryan, Sarah, Kevin ve Michelle Anderton’ın evinde ödüllerini alıp kaçmaya çalışırken, bir yandan Anderton ve adamları onların önünü kesmeye çalışıyor. Kötü adamlardan biri, birine yaklaştığı an, yumurta o sırada açıkta olan birine atılıyor.
Goldstein anlatıyor: “Uzatılmış, kesintisiz bir sahne koymak istedik, yumurta atma sahnesi de bunu yapmamız için bize kusursuz bir fırsat tanıdı. Evi kısmen içeride birçok balkon, merdiven ve sekansın koreografisini yapabileceğimiz katları olduğu için seçtik. Bütün hareketleri bulmak birkaç gün aldı, daha sonra 90 saniye olacak bu sahneyi çekmemiz de 1,5 gün sürdü. Kamerayı hareket ettirmek için tırabzanda bir oyuk açmak zorunda kaldık. Bir noktada iki kamera asistanı ve görüntü yönetmenimiz, Rachel’ın durduğu ikinci kata kamerayı çıkarmak için bir merdivenin üstüne çıktı.”
Anderton’ın yaşadığı yere dönüşen eve ek olarak, prodüksiyon başka elverişli konumlar da kullandı. Bunlar arasında Atlanta’nın bir saat dışındaki Cartersville Havaalanı’ndaki uçak pisti ve Castleberry Hill’de şehir merkezinin yakınlarındaki Peter’s Köprüsü de yer alıyor, buralarda gerilim dolu kapışmalar yaşandı. Brooks’un kiralık evi ile Max ve Annie’nin evi gibi yerel evler de kullanıldı, amaçsa kardeşler arasındaki devam eden rekabeti görsel olarak yansıtmaktı. Örneğin, Brooks’unki daha büyük.
Genel hatlarıyla, Corenblith’in dediğine göre, Max ve Annie’nin evinin rahat ve geleneksel, dostane ve sıcak bir enerjisi var çünkü bu, bir tür banliyö hayatı yaşayan kardeş. Tam tersine Brooks’un eviyse çok görkemli, boyut, doku ve hat anlamında çok farklı bir ev, Max’in tedirgin ve aşağılık hissetmesini sağlayan her şeyin sembolü niteliğinde.
Aynı zamanda iç tasarımda, marangozun gelinden çıkan parçalarda, farklı nesnelerde simetriye önem vererek, evler birçok açıdan birbirinin aynası hâline getirilmiş. Yüzeysel detaylar o kadar farklı ve önemli değil izlenimi vermek için. Max süreç esnasında aynı seçimleri yapmış olsa, bu onun da evi olabilirdi. Peki bu fark eder mi? Önemli olan oyunu nasıl oynamak istediğiniz.
Belki de Max’in ağabeyinin gölgesinden çıkma vakti gelmiştir. Nihayetinde Daley şöyle diyor: “Max ve Brooks arasındaki dinamik, Max ve Annie’nin hikâyenin başından beri yaşadığı, hayat değiştirici bir konuya ışık tutuyor, bu da onların anne baba olmaya hazır olup olmadıkları. Birbirini gerçekten seven ve başından beri bir ekip olarak çalışan bir çift görmenin olumlu ve rahatlatıcı bir yanı var.”
Ve her zaman kazanmak için oynayan! “Birçok sürprizi içinde barındıran bir film yapmak için yola çıktık” diye devam ediyor Daley. “Başından sonuna seyirciler için bir macera, onları güldürecek, iç çektirecek ve belki de biraz kendilerini bulabilecekleri bir film.”
Goldstein şöyle toparlıyor: “Umarız insanlar bunu izlerken, bizim çekerken aldığımız keyfi alır. Tabii onlar uykusuzluk ve stres kaynaklı baş ağrısı çekmesin.”