Gerçek bir hikayeye dayanan New Line Cinema komedisi “Tag/Yakalandın!” bazı erkeklerin ayakta kalan son kişi olmak için ne kadar ileri gidebileceklerini ortaya koyuyor.
Son derece rekabetçi beş arkadaş, her yıl bir ay boyunca, ilkokul birinci sınıftan beri oynadıkları ve hiçbir sınır tanımadıkları elim sende oyunu için kolları sıvarlar. Çocukluk ruhlarını ve dostluklarını canlı tutmak için kendilerini, işlerini ve ilişkilerini tehlikeye atarak, “Elim sende!” savaş narasıyla birbirlerini yenmeye çalışırlar.
Bu yıl, oyun, hiç yenilmemiş olan bir arkadaşlarının düğününe denk gelir. Bu da onu nihayet kolay bir hedef hâline getirecektir. Ama o, arkadaşlarının gelmekte olduklarını bilmektedir… ve hazırlıklıdır.
Konu Başlıkları
Yakalandın! / Tag Türkçe Alt Yazılı Fragman
Jeff Tomsic’in (Comedy Central yapımı “Broad City”) yönettiği “Tag/Yakalandın!”ın başrollerinde Ed Helms (“Hangover” serisi, “We’re the Millers”), Jake Johnson (TV yapımı “New Girl”), Annabelle Wallis (“The Mummy”), Hannibal Buress (“Neighbors”), Isla Fisher (“Now You See Me”), Rashida Jones (TV yapımı “Parks and Recreation”), Leslie Bibb (“Iron Man 2”), Jon Hamm (“Baby Driver”, TV yapımı “Mad Men”) ve Oscar adayı Jeremy Renner (“The Hurt Locker”, “The Town”, “The Avenger” filmleri) yer alıyor.
Senaryosu Rob McKittrick (“Waiting”) ve Mark Steilen’a (TV yapımı “Mozart in the Jungle”), sinema hikayesi Mark Steilen’a ait olan “Tag/Yakalandın!”, “Ebelenmemek Planlama ve Tedbir Gerektirir” başlıklı, Russell Adams imzalı The Wall Street Journal makalesine dayanıyor. Filmin yapımcılığını Todd Garner ve Mark Steilen, yönetici yapımcılığını ise Richard Brener, Walter Hamada, Dave Neustadter ve Hans Ritter üstlendi.
Filmin kamera arkası yaratıcı ekibi görüntü yönetiminde Larry Blanford, yapım tasarımında David Sandefur, kurguda Josh Crockett ve kostüm tasarımında Denise Wingate’ten oluşuyor. “Tag/Yakalandın!”ın müziği Germaine Franco tarafından bestelendi.
YAPIM HAKKINDA
HOAGIE
Bir zamanlar biri demiş ki, yaşlandığımız için oyun oynamayı bırakmıyoruz, oyun oynamayı bıraktığımız için yaşlanıyoruz.
Ya çocukken oynadığınız oyunları hiç bırakmasaydınız? Sizi ve arkadaşlarınızla güneşin batışına kadar dışarıda tutan oyunları… Ya yetişkinliğinizde de arkadaşlarınızla o oyunları sonsuza dek oynamaya devam etseydiniz?
“Tag/Yakalandın!”da, beş erkek —yaş ve coğrafya engeli tanımadan; ve iş hayatı, hastalık, evlilik, çocuklar gibi yetişkin olmanın getirdiği durumlara rağmen— oynamaya devam etmeyi başarmaktadırlar. Her yıl Mayıs ayının tamamı boyunca, her ne durumda olurlarsa olsunlar, ilkokul bahçesinde birbirlerini kovalamakla başlayan oyuna geri dönmektedirler. Tüm engellere karşın, irtibatta kalmayı başarırlar. Senede bir kez bile olsa, beraberce eğlenmek ve çocuklaşmak dostluklarını pekiştirir ve onları daha sorumlu yetişkinler yapar.
“Tag/Yakalandın!”la yönetmenliğe adım atan Jeff Tomsic, “Beraber büyüdüğüm çocuklara bir aşk mektubu niteliği de taşıyan komik bir şeyler yapmak benim adıma bir fırsattı. Tamamen saçma olsa da, bu hikayede kocaman bir yürek var. Karakterlerimizin kendilerini soktukları durumların, tüm o aksiyonun, kovalamacanın ve uçuk davranışların hepsi birbirleri için” diyor.
Oyun yıllar içinde gitgide büyür. Artık bisikletli küçük çocuklar olmadıkları için Hoagie, Chilli, Sable, Callahan ve Jerry şimdi birbirlerini eyaletler arasında kovalamaktadırlar. İçlerinden yalnızca biri onlarca yıldır “ebelenmemeyi” başarmıştır: Jerry. Ve diğerleri bu hükümdarlığa bir son vermeye kararlıdırlar —onun düğününü mahvetmek zorunda kalsalar bile.
Bu beş adamın yıllık oyunları için yapmaya istekli oldukları şeyler aşırıdır. Hiçbir şey kutsal değildir: Ne doğum odaları, ne cenazeler ne de bu yılki düğün. Düğün olsun olmasın, oyun devam edecektir.
Filme ilham kaynağı olan —Elim Sende Kardeşler— Washington-Spokane’li çocukluk arkadaşları 30 yıldır elim sende oyununu destansı bir şekilde sürdürmekteler. Beyaz perdede onları mükemmel bir komedi kadrosu canlandırdı: Ed Helms, Jake Johnson, Hannibal Buress, Jon Hamm ve Jeremy Renner.
Ed Helms’in canlandırdığı Hogan “Hoagie” Malloy arkadaşlarının düğün haftasonu için çeteyi bir araya toplar. Helms okur okumaz senaryoya bayıldığını şu sözlerle anlatıyor: “Keşke benim de arkadaşlarımla böyle bir oyunum olsaydı, diye düşündüm; zaman zaman oynayıp, yetişkinlikten ve sorumluluklardan çocukça bir kaçış ne güzel olurdu. Yetişkin biri olarak insanları ebelemeye çalışma fikri bana feci komik geldi; ve bunun gerçek hayattaki bir erkek grubuna dayanıyor olması hikayeyi daha da komik kıldı.”
Evlenmeye hazırlanan ve oyunun tek yenilmezi olan Jerry Pierce rolündeki Jeremy Renner da bu görüşe katılıyor: “Bunu gerçek hayatta yapan bir arkadaş grubunun olmasının muhteşem bir şey olduğunu düşündüm. Senaryo çok komikti ama zamana yenik düşmeyen arkadaşlık konusu da beni aynı ölçüde etkiledi. Ben çok taşınmış biri olduğum için geçmişten gelip devam eden şeylerin olması bence çok önemli. Önemli olan şeylere sıkı sıkıya sarılmak gerektiğine yürekten inanırım; bir şeye değer veriyorsanız, bazen onu elinizde tutmak için büyük çaba sarf etmeniz gerekir.”
Elim sende kardeşlerin bir diğer olan Bob Callahan’i Jon Hamm canlandırdı. Aktör de oyunu oynamaya son derece istekliydi. “Çok mizahi bir fikri iyi bir senaryoyla birleştirmişseniz ben varım. Şamatalı, saçmalık derecesinde eğlenceli durumlar söz konusuydu. Oyun bu arkadaşlara özgü bir şey olduğu için, dostluklarını da eşsiz kılıyor. Aralarındaki bağ çok sahici. Müthiş bir kadroyla çalışacak olmak işin kaymağıydı ve süreci daha da eğlenceli kıldı; çok ilginç bir komedi enerjisi vardı” diyor aktör.
Karakterler daha çocukken “kızlar oynamayacak” kuralı koymuşlardı ama oyun bulaşıcıdır ve bağımlık yaratır. Hoagie’nin aşırı hevesli karısı Anna Malloy’u canlandıran Isla Fisher şunları söylüyor: “Bol mizahlı, farklı bir aksiyon filminde, böylesine neşeli bir oyuncu kadrosunda yer almak harikaydı. Ama burada konu yalnızca elim sende oyunu değil; oyun aslında dostluğu kutlamak ve çocukken hoşumuza giden bir şeyi canlı tutmakla ilgili bir metafor.”
Kimse güvende değildir: Annabelle Wallis’in canlandırdığı Wall Street Journal muhabiri Rebecca bu adamların hikayesine bayılmıştır ve şimdi de onları şehir şehir kovalamaktadır. Rashida Jones’un canlandırdığı Cheryl karakteri ise birbirlerinin peşinden koşturmadıkları sırada eski arkadaşlarıyla yeniden irtibata geçmeye çalışan eski bir gönül hikayesidir. Leslie Bibb’in canlandırdığı, Jerry’nin nişanlısı Susan da umutsuzca düğününü korumaya çalışmaktadır.
Rekabet içindeki beş arkadaş en iyi olma yarışı içinde, kılık değiştirmekten mancınıkla atlamaya, parkurdan bubi tuzağına türlü türlü kaoslar yaratırlar.
Yapımcı Todd Garner dikkatini çekip bu filmi yapmasına ilham kaynağı olan şeyin The Wall Street Journal’da yayınlanmış, Elim Sende Kardeşlerin yaratıcı yöntemleri olduğunu belirtiyor: “Beş arkadaşın bu işi 30 yıldır yapıyor olmasının kayda değer bir şey olduğunu düşündüm. O hikayeyi ve sizi herkesten iyi tanıyan insanlarla hayat boyu dost olmanın ne anlama geldiğini anlatanlardan biri olmak istedim. Ayrıca, filmin bunların yetişkin birer erkek olduğu gerçeğini eğlenceli bir şekilde işlemesini ve tüm sınırları zorlamasını istedik.”
Garner “Tag/Yakalandın!”ı yönetmesi için irtibat kurduğu Tomsic’in komedi alanında yaptığı televizyon çalışmalarının zaten hayranıydı. “Jeff’in muhteşem bir mizah anlayışı var. Onun içgüdülerinin bu filmi hayata geçirmek için gerçekten mükemmel olduğunu düşündüm” diyen Garner zamanlamasının ne kadar mükemmel olduğundan habersizdi.
Meğer Tomsic’in de hayatı boyunca tanıdığı küçük bir erkek grubu varmış ve arkadaşlarını çok özlüyormuş. “Kanada’da kerbela bir yerde —her zaman oraya gideriz—tatildeydim ve ilk kez diğerlerinin hiçbiri gelemedi. Hayat böyle. Hepimiz büyüdük, başka başka şehirlere taşındık, insanların aile bireyleri hastalandı, herkesin çocuğu oldu” diyen Tomsic şöyle devam ediyor: “Senaryo beni güldürdü ama aynı zamanda mideme yumruk yemiş gibi de oldum. Kendi arkadaşlarımı düşünerek fazlasıyla duygulandım… öte yandan, böylesine yaratıcı bir biçimde bir arada kalmayı başaran bu arkadaş grubuna gıpta ettim.”
Tomsic “Tag/Yakalandın!”ı yönetmeye hazırlık olarak bir görüntü kitabı yarattı, hatta film için vizyonunu aktarmak üzere bir fragman bile çekti.
Yakın ve kişisel bir bakış açısıyla hem hikayeyi kaleme alan hem de senaryonun ortak yazarı olan yapımcı Mark Steilen, “Jeff malzemeye gerçekten hâkimdi” diyor ve ekliyor: “Bu benim için önemliydi çünkü hikaye büyüdüğüm kasabanın tarihinin bir parçasıydı. Elim Sende Kardeşler’le aynı okula gittim. Farklı sınıflardaydık ama onları tanıyordum. Ayrıca, harika bir hikayelerinin olduğunu da biliyordum”.
Senaryonun diğer ortak yazarı Rob McKittrick ise şunu söylüyor: “Uygunsuzluk ile samimiyet arasında dengeyi bulmuş olmak en gurur duyduğum nokta. En büyük zorluklardan bir diğeri de zekice, farklı ve gitgide akıl almaz hâle gelen elim sende taktikleri bulmaktı. Jeff aksiyonu görselleştirmede gerçekten iyi. Çok sayıdaki elim sende sekanslarını şekillendirir ve yoğunlaştırırken de çok işbirlikçiydi. Ne istediğini tam olarak biliyordu: Duygulu saygısızlık.”
“Mark tamamen duygusal, Rob’ın da çok keskin bir mizah anlayışı var” diyor Tomsic gülerek ve ekliyor: “Bence bu bileşim senaryoya belli bir nüans kattı. Ayrıca, senaryoyu hepimizin özdeşleşebileceği, gerçek hayatta olabilecekmiş hissi veren bir şekilde yarattıkları için de onları takdir ediyorum.”
Gerçek Elim Sende Kardeşler buna daha fazla katılamazdı.
“Bize ne zaman oyun hakkında soru sorulsa, daima dostluktan konuşmaya başlıyoruz. Film bu derin bağlar hakkındaki hikayemizi anlatmakta çok iyi bir iş çıkarıyor” diyen Mike Konesky, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Dostlarınızla her zaman güleceksiniz diye bir şey yok; hayat karmaşıklaşır ama karşımıza ne çıkarırsa çıkarsın birbirimize destek olduk. Ve oyun da her zaman bizimle birlikte oldu.”
Joe “Joey T” Tombari ise şunu ekliyor: “Gerçek elim sende hayatımızda belki 30 saniye yer tutuyor ama aslında önemli olan bunun geri kalanı, yani birlikte olmak. Filmi Jeff yönettiği için şanslıydık. Dostluk boyutunu gerçekten çok iyi anladı.”
Bill Akers sırıtarak, “Elim sendeler de oldukça iyiydi” diyor.
Tomsic ise şunu söylüyor, “Geçenlerde 40 yaşıma girdim ve çocukluğum konusunda nostalji içindeyim. Her gün sete gidip bu erkeklerin ve kadınların hâlâ dokuz yaşındaymışlar gibi koşuşturmalarını izlemek çok eğlenceliydi.”
Elim Sende Ekibi
Hoagie, Callahan, Sable, Chilli ve Jerry farklı şehirde yaşıyor olsalar da ve hayat şartları onları Washington-Spokane’de okudukları dönemden farklı insanlar hâline getirmişse de, bir şey hiç değişmez: Güçlü dostluk bağları ve her ne olursa olsun bazı şeylere tutunmak gerektiği anlayışı… bu, yılda bir kez kendinizi ve arkadaşlarınızı küçük düşürmeyi gerektirse bile. İşte bu kutsal gerçek, kahramanlarımızın her Mayıs’ta birbirlerini kovalamalarını sağlayan şeydir çünkü bir başka kutsal gerçek daha vardır: “Ebe” olmak berbattır. Eğer 31 Mayıs 11:59:59’da ebelenecek kadar talihsiz bir sersemseniz, sonraki 334 gün boyunca herkesin alay konusu olacaksınızdır.
Bu yıl Jerry Mayıs ayının son günü Spokane’de evlenecektir ve arkadaşlarının onu ebeleyebilmek için yalnızca 63 saati kalmıştır. Düğününüzde ebelenmekten daha küçük düşürücü bir şey olabilir mi? Mayıs düğünü yapmakta kararlı olan nişanlısı yüzünden, Jerry arkadaşlarına davetiye bile göndermez; zaten geleceklerini biliyordur. Arkadaşları ise bunun Jerry’yi ebelemek için son büyük fırsatları olduğuna inanmaktadırlar. Onun bir kez bile “ebe” olmadan emekliye ayrılmasına ve hayatlarının geri kalanında bunu suratlarına vurmasına izin vermeyecektirler. Grubun lideri Hoagie böyle bir yenilgiyi kabul etmeyecektir.
Hoagie işinde başarılı, altın kalpli bir veterinerdir. Ed Helms, Hoagie’yi “iddiasız, tatlı, pozitif bir adam” olarak niteliyor ve, “Oyun konusunda süper tutkulu ama bence Hoagie en çok arkadaşlarıyla takılmayı seviyor” diyor.
Todd Garner senaryo ilk çıktığında Helms’den bir telefon aldığını hatırlıyor: “Ed bana ulaşan ilk kişiydi. Hoagie rolüne göz dikmişti ve o karakteri biliyordu. Rol için kendini tam anlamıyla doğru hissetti ve kesinlikle öyleydi.”
Jeff Tomsic de aynı şekilde hissediyor. “Ed bunun bir parçası olduğu için çok mutluyum çünkü onun canlandırdığı karakter oyunun kalbi ve ruhu; Ed de daha en başından itibaren filmin kalbi ve ruhuydu. Sinemadaki bu ilk yönetmenliğimde bana çok destek oldu; son derece öğretici ve teşvik ediciydi. Ayrıca, en başından itibaren yaratıcı sürece dahil oldu.”
Hoagie’nin oyuna kendini adamışlığının sınırı yoktur; bu yıl da durum farklı değildir. Hoagie, davet edilmemiş olmalarına rağmen, arkadaşlarını bir araya toplamaya karar verir. Amacı onları Jerry’nin düğününde boy gösterip, damadı mıhlamak için tek bir sağlam ve ortaklaşa plana ikna etmektir. Ne de olsa, Jerry hazır lokma olacaktır.
Hoagie’nin ilk durağı arkadaşı Bob Callahan’ın New York’taki Freedom Atlantic Sigorta ofisidir. Burada Bob’ı resmen tuzağa düşürecektir. Callahan kariyerinin zirvesinde, yakışıklı bir yöneticidir. “Bob kocaman egosu olan bir alfa erkek; bu da onun Jerry’yi yenme fikrini karşı konulamaz bulmasına neden oluyor” diyor Rob McKittrick.
Jon Hamm ise şunu ekliyor: “Bence onun kaderi her zaman o adam olmaktı. İş hayatında başarılı ama kişisel hayatında… pek değil”.
Tomsic de şunları kaydediyor: “Jon, Callahan rolüne o cazibeli karizmasını kattı. “Grubunun tamamının toplamından daha yakışıklı ama kibir onun çöküşüne neden olabilir. Bu onun zaafı ve ona oyunda pahalıya patlayabilir.”
“Ebe” olunca, “Callahan maceraya katılmaya motive oluyor. Arkadaşlarına düşkün, bu yüzden oyuna dört elle sarılıyor” diyor Hamm.
Callahan hemen harekete geçer çünkü şimdi, Hoagie’nin de yardımıyla, ebeliği Colorado-Denver’da oturan Chilli’ye geçirme sırası Callahan’dedir.
Jake Johnson’ın canlandırdığı Randy “Chilli” Cilliano, “Chilli’nin işi batmış ve şimdi de boşanma aşamasında. Bence Mayıs ayı ve oyun onun için bir kaçış. Arkadaşlarını seviyor ve yeniden bir arada olmaktan mutlu.” Chilli’nin yaşamak için Colorado’yu seçmesi tesadüf değildir —ne de olsa, burası onun en sevdiği otu yasallaştıran ilk eyalettir.
Johnson’ı televizyondaki ortak çalışmalarından tanıyan Tomsic, “Gerçekten, oyunu seven ve onda iyi olan ama nefret ediyormuş gibi yapan kuşkucu birine ihtiyacımız vardı. Bence Jake’in Chilli versiyonu muhteşemdi. Grubun en berbat durumdaki üyesi o; aynı zamanda hayal edebileceğiniz en tatlı negatif kişi. Chilli kaybedecek hiçbir şeyi olmayan biri.”
Şimdi Jake “ebe” olduğu için, o ve arkadaşları Oregon- Portland’da yaşayan Kevin Sable’a karşı birleşirler.
Tomsic, Hannibal Buress’i “Broad City”den tanıyordu ve onu da bu bileşime katmaya istekliydi. “Hannibal’ın komediye ve dünyaya çok farklı bir bakış açısı var” diyen yönetmenin hep kendi kafasına hapsolup kalan Sable için istediği de buydu. Tomsic bunu şöyle açıklıyor: “Sable gerçekten kilit bir şahıs; tuhaf bir şekilde zeki ve her şeyin özüne iniyor ama her ayrıntıyı o kadar fazla düşünüyor ki zekası tamamen etkisizleşiyor”.
“Sable çok gergin bir insan. Ayrıca çok da zeki ama kendi mantığı ona ayak bağı oluyor” diyor rolü üstlenen Hannibal Buress ve ekliyor: “Senaryo çılgınlıklarla doluydu. Aşırı uçlara taşınmış oyun bir Jason Bourne fantezisini andırıyordu. Müthiş bir şeydi”.
Dördü bir araya gelmişken, artık tek mesele Jerry’ye ve düğünün yapılacağı kiliseye zamanında ulaşmaktır.
Memleketleri Spokane’e ve Hoagie’nin doğup büyüdüğü evdeki üsleri olan bodruma —buraya Savaş Odası da diyorlardı— döndüklerinde, dört arkadaş şaşırtma unsurunun onlardan yana olduğundan emindirler. Ama Jerry, her zaman olduğu gibi, onlardan en az beş adım öndedir.
Mark Steilen, Jerry’ye en eski arkadaşının adını verdiğini açıklıyor: “Bugüne kadarki en iyi arkadaşım annemin beni altımda çocuk bezi olduğu dönemde bahçeye birlikte oturttuğu biri. Benim Jerry’m ve ben yıllardır arkadaş kalarak bir şeyi kanıtladık; işte bu beş adamın yaptığı şeyin de o olduğunu kavradım.”
Jeremy Renner spor salonu sahibi olan Jerry’yi “aşırı başarılı, muhtemelen yaptığı her şeyde fazla rekabetçi” olarak niteliyor ve ekliyor: “Çok güçlü ve atletik bir fiziğe sahip —A tipi bir kişilik— ama aynı zamanda çok şen şakrak bir havası var. Üstelik, diğer dört arkadaşı üzerinde tamamen hakimiyet sahibi olsa da, kötü niyetli değil; harika bir eğlence anlayışı var ve oyundan keyif alıyor.”
Kötü niyet olmayabilir ama biraz korkutucu bir yoğunluk söz konusudur. Aktör bunu şöyle açıklıyor: “Bir an süper mutluyken, bir de bakmışsınız acayip ciddi bir oyun suratı var. Bu 180 derece farklılık beni karaktere esas çeken ve irdelemesi muhteşem bir şey oldu… kaldı ki bu durum onu en tehlikeli elim sende oyuncusu yapıyor.”
Yapımcılar karakterin adeta efsanevi yapısının altından kalkabilecek, aksiyona yatkın birine ihtiyaç duyuyorlardı. “Şanslıyız ki Jeremy kadroya katıldı. İnanılmaz bir aktör; aksiyonu komik aşırı uçlara taşımada çok başarılı oldu. Ona Hassas Alet adını taktık” diyor Tomsic.
Garner ise gülerek şunu ekliyor: “İnanıyorum ki Jeremy’yi gerçek hayatta ebelemeye çalışsanız, yapamazdınız. Jerry rolünde olağanüstüydü”.
“Jerry yenilmez, ulaşılamaz bir rakip. Yıldırım kadar hızlı, diğerlerinden daha akıllı ve oyunda insanüstü güçlere sahipmiş gibi görünüyor” diyen Tomsic, şöyle devam ediyor: “Ama bir bakıma da gerçekten yalnız; yıllardır kaçmak için çok uğraştığı arkadaşlarını özlüyor. Jeremy bunların hepsini yansıtmayı başardı”.
Hoagie oyunu devam ettirmek ve bu adamları bir arada tutmak için ne kadar uğraşırsa, Jerry de o kadar farklı bir yöne kaçmaktadır. Her zaman kazanmaya çalışan bu ikili oyunun gerçek amacını unutmuşlardır: Konu kazanmak değil, oynamaktır.
Tomsic kendi elim sende ekibinin anında kaynaşmasına hayran kaldığını dile getiriyor: “Performansları, birlikte çalışma şekilleri ve filme kattıkları şeyler için onlara minnettarım. Harika bir grup mozaiğinin tüm parçalarını hayata geçirdiler. Başlarken bazıları birbirlerini tanımıyorlardı; dolayısıyla onları bir günde hayat boyu arkadaş olan bir grubun kimyasıyla hareket ederken izlemek akıl almazdı.”
Her ne kadar oyunun kuralları teknik olarak kızların oynamasına izin vermese de, filmdeki güçlü kadın etkisi yadsınamaz. Tomsic bunu şöyle açıklıyor: “Hem hikaye hem de oyunun ayrılmaz parçaları olarak kadınların varlığı benim için gerçekten önemliydi. Aktörlerimizin performansını daha da yükselten son derece yetenekli aktrislerle çalıştığımız için çok talihliydik”.
Wall Street Journal muhabiri olan Rebecca’yla ilk olarak Callahan’la işi hakkında yaptığı bir röportajda tanışıyoruz. Röportaj Hoagie’nin baskınıyla yarım kalınca, Rebecca bu çılgın oyunun kendine açıklanmasını, neler olup bittiğini ve nedenini öğrenmek ister. “Rebecca, büyük ölçüde, izleyicilerin gözü kulağı” diyor kadroda yer almaktan heyecan duyan Annabelle Wallis ve ekliyor: “Bu projede yer alan herkesin hayranıydım. Anlayacağınız, onlarla birlikte oynayabilmek bir rüyanın gerçekleşmesiydi sahiden”.
Yönetmen için de bu his karşılıklıydı. “Annabelle’i seviyorum, favori insanlarımdan biri” diyor Tomsic ve ekliyor: “‘Peaky Blinders’dan tanıdığımız bir dramatik Britanyalı aktrisin bizim gibi kaçıklarla dolu bir komediye katılması çok keyifliydi. Rolünde muhteşemdi”.
“Rebecca sadece iş ve finans dünyasına ilişkin gazetecilik yapıyor ama sanırım sekteye uğrayan o röportaj onun içinde bir macera ve gezme isteği alevlendiriyor” diyen aktris, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Rebecca bir haber yakaladığını, bunun onun kariyerini değiştirebilecek bir hikaye olduğunu düşünüyor”. Muhabir, sorularının yanıtlarını almak için, Callahan ve Hoagie’yi takip eder. Amacı düğün sabotajcılarını belgelemektir ama kısa sürede, istemeden de olsa, Jerry’yi ebeleme komplosunun içine çekilir.
Erkeklerin görevlerini hayata geçirmek için pek gizli olmayan bir silahları da vardır: Hoagie’nin karısı Anna. Beş arkadaş şunu çok iyi bilirler ki Anna muhtemelen Hoagie ile Jerry’nin toplamından bile daha rekabetçidir çünkü onun tutkusu efsane olmuştur.
Isla Fisher canlandırdığı karakteri şöyle niteliyor: “Anna çok hevesli; oyunu fazlasıyla ciddiye alıyor ve kocasının ‘ebe’ olmamasını istiyor. Anna oyunu Hoagie kadar, hatta belki daha da fazla önemsiyor ve çoğu zaman kazanmanın yolları üzerine kafa yoruyor”. Erkeklerin hiçbirini resmi olarak ebeleyemeyeceği için, Anna elinden gelen her şekilde diğerlerinin ebelenmesine yardımcı olur: Bazen sahte yem olarak, bazen de yoluna çıkan herkesi harcayarak ya da her ne gerekiyorsa onu yaparak…
Tomsic gülerek, “Her yıl Mayıs bittiğinde, Anna muhtemelen yoğun bir terapi görüyor. Kendini dizginlemeyen ve dizginlemeyi aklından bile geçirmeyen bir karakterin olması çok eğlenceliydi” diyor.
Garner ise şunu ekliyor: “Isla temel fikri aldı ve onu uçurdu. O kadar komik ve zeki ki karakteri aldı götürdü”.
Nasıl ki Anna ve Hoagie oyunda işbirliği yapıyorsa, Fisher ve Helms de çiftin tek hedef odaklı, abartılı dinamiğini bulmak için birlikte çalıştılar. Fisher şunu söylüyor: “Anna ve Hoagie filmde tatildeler. Bazı çiftler bir adaya falan gider, bazıları beraberce spor yapar ama bizimkiler elim sende oynamayı gerçekten de seviyor”.
Helms ise, “Bond’un Q’su varsa, Hoagie’nin de Anna’sı var” diyor muzipçe ve ekliyor: “Müthiş Isla Fisher hâlihazırda çalışan en büyük komedyenlerden biri. Fikirlerle dolu, her zaman espriler ve replikler bulup her sahneyi daha da iyi yapmaya çalışıyor. Katmanlar keşfetmek benim en sevdiğim şey; hele hele bunu Isla’yla yapmak çok eğlenceliydi”.
“Sahnelerle biraz oynamak hakikaten keyifliydi” diyen Fisher ise şöyle devam ediyor: “Ed çok zeki; hikaye ve kurguya yaklaşımı harika. Standup sanatçısı oluşu tüm süreci bir zevk hâline getirdi. Çok güldük.”
Anna hikayedeki saplantılı tek kadın değildir. Jerry’nin nişanlısı kuralları koyar —ve erkekler için oyun oynamayı imkansız hâle getirir— ki bütün hayatı boyunca hayalini kurduğu Mayıs düğünü sorunsuz tamamlansın.
Leslie Bibb’in canlandırdığı müstakbel gelin Susan Rollins oyunda rakiplerden biri olmasa da, oyunla kesinlikle rekabet içindedir. Bibb hikayenin kendisini hemen çektiğini şu sözlerle ifade ediyor: “Filmin tüm ruhunu, arkadaşlarınızın seçilmiş aile üyeleriniz olduğu ve sıkı bağların ne denli önem taşıdığı fikrini çok sevdim. Genç kalmak için biraz eğlenmek gerektiğini biliyorlar; çocukluklarının o kısmından vazgeçmemişler. Bu, feci komikti gerçekten”.
Tomsic, “Leslie hayal bile edemeyeceğim bir düzeyde çok komik bir kötü kadın olmaya kendini adadı. Komedi yeteneği müthiş”.
“Bu holiganlar ortaya çıkana kadar, Susan hayatının en güzel haftasonunu yaşamakta” diyen Bibb, şöyle devam ediyor: “Susan’ın Jerry’ye bu kadar hayran olmasına bayıldım. Adeta bir siyasetçi eşi. Ne olursa olsun, Jerry’nin yanında duruyor. Onun uğruna ve büyük gününün ışıldaması adına her şeyi yapacak bir kadın”.
Kamera önündeki çift kamera arkasında da yıllardır arkadaştılar. “Bibb’i kendimi bildim bileli tanırım” diyor Renner ve ekliyor: “Kız kardeşim gibidir. Film birlikte takılmamız için vesile oldu. Susan, Jerry için harika bir eş; Bibb de rolde muhteşemdi”.
Aynı şekilde, Bibb de Renner’ı kardeş gibi gördüğünü ve onunla çalışma fırsatı bulmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdikten sonra, “Süper heyecanlıydım ama sonra, ‘Iııy, onunla öpüşmek zorunda kalacağım’ diye düşündüm” diyor gülerek ve ekliyor: “Fakat Susan ve Jerry olarak harika vakit geçirdik”.
Susan’ın kurallarına rağmen, Hoagie ve ekibi yasaklı faaliyetlerin arasında Jerry’yi tuzağa düşürmek için ufacık bir zaman dilimi bulmaya kararlıdırlar; örneğin, prova yemeği ile gerçek düğün arasında. Onlar dakikası dakikasına belirlenmiş bir planları olan, hedeflerine odaklanmış bir ekiptirler; ta ki beklenmedik bir düğün davetlisi çıkıp gelene kadar. Chilli ve Callahan’in küçükken aşık oldukları Cheryl Deakins bu erkeklerin gözlerini hedeflerinden ayırmalarına neden olabilecek bir unsurdur. Birden bire, onun dikkatini çekmek için birbirleriyle yarıştıkları okul günlerine geri dönerler.
Rolü üstlenen Rashida Jones, “Cheryl; Chilli ve Callahan’in aşk üçgeninin tamamlayıcısı. Çok uzun zamandır, çocukluktan beri onlarla bağlantısı var” diyor.
Büyüme çağlarının her döneminde, ya Chilli ya Callahan onun için yanıp tutuşmuş ve aşk acısı çekmiştir. Hamm diyor ki, “O elinizden kaçan kişi, okuldayken aşık olduğunuz kız. Rashida hikayenin tuzu biberi. Harika biri, onunla çalışırken çok güzel zaman geçirdim”.
Johnson ise şunları söylüyor: “Rashida inanılmaz. Cheryl’i çok ayrıntılı bir şekilde hayata geçirdi; bu, John ile Paul’un Yoko için kavga ettiği ve Yoko’nun grubu dağıttığı türde bir hikaye değil”.
Üçlünün arasındaki kimya tam da yapıcıların istediği gibiydi. Garner, “Kendi ortaokul aşklarınızı hatırlamak zor değil. Rashida muhteşemdi”.
Komedi dünyasından Lil Rel Howery, Nora Dunn, Thomas Middleditch ve Steve Berg gibi isimler de, oyunda yer almamakla birlikte, “Tag/Yakalandın!” eğlencesine dahil oldular.