Neden hep erteledik yaşamayı? Neden gülümsemek çok kolayken, mutluluk fırsatlarımızı hep yarına bıraktık? Bu kadar mı eminiz yarından, yarının getireceklerinden?
Herbirimiz belli süreler için ziyaret ediyoruz bu yaşamı. Sonsuza kadar değil, sadece nefesimiz bitene kadar buradayız ve bilmiyoruz kim ne kadar kalacak. Ama öyle eminiz ki gitme vaktinin uzak olduğundan bir cesaret, yarına bırakıyoruz herşeyi..
Kimi zaman olmadık basit olaylarda takılıp kalıyoruz, kahroluyoruz.
Duygularımızı kendi içimizde yaşıyoruz nedense. Nefretimizi kusuyoruz belki ama sevgimizi saklıyoruz kendimize. “Nede olsa biliyor değil mi?”
Hayır bilmiyor. Bilse de duymak istiyor, neden yarım yaşıyoruz ki mutluluklarımızı. Sevgi paylaştıkça sarar etrafımızı, gülücükler kahkahaya dönüşür paylaşılınca.
Ya çok benciliz ya çok eminiz yarından ya da cesaretimiz yok yaşamaya.
Yaşamak özen ister emek ister. Küçük sarsıntılardan yıkılmak en büyük cesaretsizliktir. Hayata tutunmak gerek sıkı sıkıya. Gülümsemek, koca bir gülümseme fırlatmak yaşadıklarımıza ve yaşayacaklarımıza. Özümsemek lazım aldığımız her bir nefesi.
Hayatı kaçırmayalım.
Gülümseyelim 🙂
Arşivden daha önce karaladıklarımı çıkarıyorum. Yazı Tarihi: 08.08.06 Cuma
Burdan yazarlık teklifimi iletiyorum, “Tebrikler kalemine sağlık!” vb yorumları daha çok görmek istersen yazılarının altında ee o zaman burada olmalısın. http://www.kalemimden.birazoku.com
Teşekkür ederim.. Birazoku.com ile çok değerli bir sosyal sorumluluk üstleniyorsunuz aslında.. Keşke biraz daha okusak..
Hayatı ertelememek..Çok güzel bir konuya değinmişsin sevgili müdürem kalemine sağlık..:)
Harika bir yazı, gerçekten cok duygulanıyor insan. Hayatı ertelememek icin cok caba göstermek gerekiyor